|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
| Genel |
|
| 1 |
Genel |
göstermek (ilk kez olarak) |
unveil f.
|
|
The company's CEO unveiled the new prototype to the crowd in the launch.
Şirketin CEO'su lansmanda yeni prototipi kitlelere gösterdi.
More Sentences
|
| 2 |
Genel |
ilk olarak sir walter scott'ın abbotsford'daki evi için yapılan, 1820 ve 1830'lu yılların abartılı gotik mimarisi |
abbotsford period i.
|
|
| 3 |
Genel |
yılın genellikle tatil olarak kutlanan ilk günleri |
new year i.
|
|
| 4 |
Genel |
genellikle bahar şenliği olarak ve bazı ülkelerde ise işçi bayramı olarak kutlanan mayıs ayının ilk günü |
mayday i.
|
|
|
|
| 5 |
Genel |
ilk turda kapalı olarak dağıtma (poker) |
hole i.
|
|
| 6 |
Genel |
ilk olarak çözülmesi gereken sorun |
paramount issue i.
|
|
| 7 |
Genel |
ilk olarak on altıncı yüzyılda ortaya çıkan bir maya destanı |
popol vuh i.
|
|
| 8 |
Genel |
ilk olarak 15. yüzyılda basılan ve italya'da kullanılan altın para |
scudo i.
|
|
| 9 |
Genel |
(tiyatro) piyesin resmi olarak gösterileceği ilk geceden önce halka açık sahnelenmesi |
prevue i.
|
|
| 10 |
Genel |
bir haberi ilk olarak söylemek |
news f.
|
|
| 11 |
Genel |
(oyunda) ilk kez başrol olarak görünmek |
premier f.
|
|
| 12 |
Genel |
(oyunda) ilk kez başrol olarak görünmek |
premiere f.
|
|
| 13 |
Genel |
ilk ve son olarak |
once and for all s.
|
|
| 14 |
Genel |
ilk olarak akla gelen |
first-line s.
|
|
| 15 |
Genel |
ilk ve son defa olarak |
once for all zf.
|
|
| 16 |
Genel |
ilk ve son olarak |
once again zf.
|
|
| 17 |
Genel |
ilk ve son olarak |
once for all zf.
|
|
| 18 |
Genel |
ilk adım olarak |
as a first step zf.
|
|
| 19 |
Genel |
ilk adım olarak |
at first step zf.
|
|
| 20 |
Genel |
ilk kez olarak |
for the first time zf.
|
|
| 21 |
Genel |
başlangıç/çıkış/ilk adım noktası olarak |
as a threshold matter zf.
|
|
| 22 |
Genel |
ilkel bir şekilde, ilk çağlarla ilgili olarak |
primevally zf.
|
|
| 23 |
Genel |
ilk olarak avustralya çalılıklarında kullanıldığı düşünülen bir çeşit dikkat çekme çığlığı |
cooee! ünl.
|
|
| 24 |
Genel |
ilk olarak avustralya çalılıklarında kullanıldığı düşünülen bir çeşit dikkat çekme çığlığı |
cooey! ünl.
|
|
| Öbek Fiiller |
|
| 25 |
Öbek Fiiller |
ilk olarak (biriyle/bir şeyle) başlamak |
begin with (someone or something) f.
|
|
| İfadeler |
|
| 26 |
İfadeler |
ilk iş olarak |
to start with expr.
|
|
| Konuşma Dili |
|
| 27 |
Konuşma Dili |
ilk olarak değinilecek konu |
first up i.
|
|
| 28 |
Konuşma Dili |
pokerde rastgele seçilen beş karttan oluşan ve o oyundaki diğer ellere koz olarak kullanılabilecek ilk sahte el |
lollapalooza i.
|
|
| 29 |
Konuşma Dili |
ilk neden olarak |
begin with f.
|
|
| 30 |
Konuşma Dili |
cehennem (ingilizce "hell" kelimesinin ilk iki harfi ve çift "l" harfi şeklinde üstü kapalı/dolaylı olarak söylenmesi) |
h-h-double-l expr.
|
|
| 31 |
Konuşma Dili |
cehennem (ingilizce "hell" kelimesinin ilk iki harfi ve kürdanın "l" harfi şekline benzemesinden yola çıkarak üstü kapalı/dolaylı olarak söylenmesi) |
h-e-double-toothpicks expr.
|
|
| Deyim |
|
| 32 |
Deyim |
ilk izlenim olarak |
at first glance expr.
|
|
| 33 |
Deyim |
ilk izlenim olarak |
at first blush expr.
|
|
| Konuşma |
|
| 34 |
Konuşma |
ilk izlenim olarak |
as a first impression expr.
|
|
| 35 |
Konuşma |
ilk olarak söyleyeceğim |
the first thing I'm going to say is expr.
|
|
| 36 |
Konuşma |
yarın ilk iş olarak |
first thing tomorrow expr.
|
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 37 |
Ticaret/Ekonomi |
durdurulan faaliyetlerle ilgili olarak kamuya yapılan ilk açıklama |
initial disclosure event for a discontinuing operation i.
|
|
| 38 |
Ticaret/Ekonomi |
bir teşkilat ajanının ilk buluşmada öncesinde hazırlıklı ya da hazırlıksız olarak istihbaratı kaynaktan alması |
cold pitch i.
|
|
| 39 |
Ticaret/Ekonomi |
adi senet hissesinde yatırımcılar için ilk olarak belirlenen minimum fiyat |
par value i.
|
|
| 40 |
Ticaret/Ekonomi |
ilk olarak roma imparatoru büyük konstantin tarafından 4. yüzyılda basılan gümüş sikke |
siliqua i.
|
|
| 41 |
Ticaret/Ekonomi |
(ilk olarak iv. edward hükümdarlığında piyasaya sürülen) altın sikke |
spur-royal i.
|
|
| Hukuk |
|
| 42 |
Hukuk |
bir borcun ödenmesinde ilk olarak asli borçlunun malına tedbir konulmasını talep hakkı |
benefit of discussion i.
|
|
| 43 |
Hukuk |
bir borcun ödenmesinde ilk olarak asli borçlunun malına tedbir konulmasını talep hakkı |
beneficium ordinis seu excussionis i.
|
|
| 44 |
Hukuk |
bir borcun ödenmesinde ilk olarak asli borçlunun malına tedbir konulmasını talep hakkı |
beneficium excussionis i.
|
|
|
|
| 45 |
Hukuk |
ilk evliliğin yasal olarak son bulmasından sonra yapılan ikinci yasal evlilik |
digamism i.
|
|
| 46 |
Hukuk |
ilk olarak 14. yüzyılda barselona'da yayınlandığı düşünülen deniz hukuku yasaları koleksiyonu |
consolato del mare i.
|
|
| Siyasal |
|
| 47 |
Siyasal |
(ilk adım olarak) önlem ileri sürmek |
initiate f.
|
|
| 48 |
Siyasal |
(ilk adım olarak) tedbir önermek |
initiate f.
|
|
| Teknik |
|
| 49 |
Teknik |
ultramarin üretiminde ilk ürün olarak elde edilen yeşil bir pigment |
green ultramarine i.
|
|
| Tekstil |
|
| 50 |
Tekstil |
ilk olarak kidderminster tarafından üretilmiş, ham halindeyken boyanmış çift taraflı halı türü |
kidderminster i.
|
|
| 51 |
Tekstil |
ilk olarak italya'da üretilmiş ipek elbiselik kumaş |
mantua i.
|
|
| 52 |
Tekstil |
ilk olarak kızılderililerce kullanılmış yünlü bir tür süveter |
cowichan sweater [canada] i.
|
|
| 53 |
Tekstil |
ilk olarak kızılderililerce kullanılmış yünlü bir tür süveter |
siwash [canada] i.
|
|
| 54 |
Tekstil |
ilk olarak kızılderililerce kullanılmış yünlü bir tür süveter |
cowichan indian sweater [canada] i.
|
|
| 55 |
Tekstil |
ilk olarak kızılderililerce kullanılmış yünlü bir tür süveter |
siwash sweater [canada] i.
|
|
| İnşaat |
|
| 56 |
İnşaat |
gerçek profille son kat ile kaplanmadan önce ilk sıva katını atmak için (sıva kalıbının) profilini geçici olarak değiştirmek |
muffle f.
|
|
| Boyacılık |
|
| 57 |
Boyacılık |
toludin içeren ham anilinin oksidasyonu sonucu ilk olarak sentetik anilin boya olarak elde edilen ve eskiden ipek boyamada kullanılan, fenazinden türetilen bazik bir mor boya |
mauve i.
|
|
| Medikal |
|
| 58 |
Medikal |
ailede genetik olarak etkilenmiş ilk vaka |
proband i.
|
|
| 59 |
Medikal |
müstahzar olarak dünyada ilk defa geliştirilen ve pazarlama hakkı ilgili resmi kuruluştan alınan ilaç |
innovator drug i.
|
|
| Patoloji |
|
| 60 |
Patoloji |
genç erişkinlik ve orta yaş arasında ortaya çıkıp ilk olarak göz kapağı ve boğaz kaslarını etkileyen bir tür kas distrofisi |
oculopharyngeal muscular dystrophy i.
|
|
| Dermatoloji |
|
| 61 |
Dermatoloji |
ilk olarak yüzde görülen ve yara izi bırakarak iyileşen bir deri hastalığı |
lupus vulgaris i.
|
|
| Matematik |
|
| 62 |
Matematik |
ilk tahminden kaynaklı hataların yeni tahminler yapılarak aşamalı olarak azaltıldığı denklem çözme yöntemi |
relaxation i.
|
|
| 63 |
Matematik |
ilk tahminden kaynaklı hataların yeni tahminler yapılarak aşamalı olarak azaltıldığı denklem çözme yöntemi |
relaxation method i.
|
|
| Biyoloji |
|
| 64 |
Biyoloji |
aslen kanserli servikal dokudan elde edilip biyomedikal araştırmalarda kullanılmak üzere saklanan, ilk sürekli olarak kültürlenmiş insan karsinomu dizisinin hücreleri |
hela cell i.
|
|
| 65 |
Biyoloji |
(farklı bir uygulamaya ön hazırlık olarak) dokuya uygulanan ilk fiksatif işlemi |
prefixation i.
|
|
| 66 |
Biyoloji |
ilk olarak adlandırılmış ve türle aynı adı taşıyan (alt bölüm) |
nominate s.
|
|
| Zooloji |
|
| 67 |
Zooloji |
ilk olarak manchester'da sıçan yakalayabilmek için geliştirilmiş, siyah-taba rengi olan kısa tüylü bir teriyer ırkı |
black-and-tan terrier i.
|
|
| 68 |
Zooloji |
ilk olarak manchester'da sıçan yakalayabilmek için geliştirilmiş, siyah-taba rengi olan kısa tüylü bir teriyer ırkı |
manchester terrier i.
|
|
| 69 |
Zooloji |
ilk olarak man adası'nda ortaya çıkan kuyruksuz bir kedi ırkı |
manx i.
|
|
| 70 |
Zooloji |
tilkileri avlaması için ilk olarak ingiltere'de üretilmiş bir teriyer ırkı |
parson russell terrier i.
|
|
| Sosyal Bilimler |
|
| 71 |
Sosyal Bilimler |
ilk olarak güneybatı abd'deki kızılderililerin yaptığı kaya resimlerinde ve çömleklerde ortaya çıkmış genellikle kambur olarak betimlenen flüt çalan bir figür |
kokopelli i.
|
|
| 72 |
Sosyal Bilimler |
(hogmanay kültüründe) yeni yılda eve ilk giren olarak uğur getiren kimse |
first-foot [scotland] i.
|
|
| Tarih |
|
| 73 |
Tarih |
ilk çağlarda aşındırıcı olarak kullanılan taş alet |
abrading stone i.
|
|
| 74 |
Tarih |
ilk olarak leh ordusunda, sonrasında ise batı avrupa ordularında yer almış mızraklı süvari birliğine mensup asker |
hulan i.
|
|
| 75 |
Tarih |
ilk olarak diocletianus döneminde basılmış gümüş kaplı bakır bir roma sikkesi |
follis i.
|
|
| 76 |
Tarih |
türünün ilk örneği olarak kabul edilen |
classical s.
|
|
| Dini |
|
| 77 |
Dini |
eski ahit'in ibranice olan metninin ilk olarak masora'da bahsi geçen hareke ve vurguları |
masoretic points and accents i.
|
|
| 78 |
Dini |
paganların geleneksel olarak bereket ayinleri ve törenleri yaptığı mayıs ayının ilk günü |
may day i.
|
|
| 79 |
Dini |
talmud'un yaklaşık olarak m.s. 200 yılında derlenmiş kutsal metinlerin sözlü tefsirini içeren ilk bölümü |
mishna i.
|
|
| 80 |
Dini |
talmud'un yaklaşık olarak m.s. 200 yılında derlenmiş kutsal metinlerin sözlü tefsirini içeren ilk bölümü |
mishnah i.
|
|
| 81 |
Dini |
(kutsal üçlemedeki ilk varlık olarak) baba |
father-god i.
|
|
| 82 |
Dini |
(kutsal üçlemedeki ilk varlık olarak) baba |
fatherhood i.
|
|
| 83 |
Dini |
(ilk hıristiyan şehidi olarak) aziz istefanos |
protomartyr i.
|
|
| Felsefe |
|
| 84 |
Felsefe |
(aristoteles'e göre) ilk hareket ettirici olarak tanrı |
first mover i.
|
|
| Jeoloji |
|
| 85 |
Jeoloji |
atom numarası 93 olan, gümüş renkli, metalik, doğada radyoaktif olarak var olan ilk uranyum ötesi element |
neptunium i.
|
|
| 86 |
Jeoloji |
ilk olarak dr. james hutton'ın ortaya koyduğu pluton teorisi ile ilgili |
huttonian s.
|
|
| Askeri |
|
| 87 |
Askeri |
ışığın ilk olarak gözlemlendiği zamandan nükleer ateşlemenin sesinin duyulduğu ana kadar geçen süre |
flash-to-bang time i.
|
|
| 88 |
Askeri |
ilk olarak çek cumhuriyeti'nde üretilmiş olan esnek bir plastik patlayıcı |
semtex i.
|
|
| Spor |
|
| 89 |
Spor |
(bilardoda) ilk olarak hedef alınan topun beyaz top ve ikinci hedefteki topla bir araya geldiği vuruş |
drop cannon i.
|
|
| İskambil |
|
| 90 |
İskambil |
(eli iyileştirmek için poker kartını) rastgele olarak ve genellikle ilk bahisten sonra almak |
draw f.
|
|
| 91 |
İskambil |
(destedeki kartı) ilk oynayarak koz olarak kullanmak |
pitch f.
|
|
| Sinema |
|
| 92 |
Sinema |
(ilk olarak game of thrones'da söylenmiş) kış mevsiminin zorluklarını bilmeyen kimse |
sweet summer child i.
|
|
| Mitoloji |
|
| 93 |
Mitoloji |
polinezya mitinde ilk insan olarak da görülen bir erkek figürü |
tiki i.
|
|
| Latince |
|
| 94 |
Latince |
ilk olarak zarar vermeme |
primum non nocere i.
|
|
| Eski Kullanım |
|
| 95 |
Eski Kullanım |
ilk olarak 7. yüzyılda irlanda'da ortaya çıkan münzevi sınıflarından biri |
culdee i.
|
|
| 96 |
Eski Kullanım |
ilk adım olarak yapmak |
premise f.
|
|
| 97 |
Eski Kullanım |
ilk adım olarak yapmak |
premit [obsolete] f.
|
|
| Modern Argo |
|
| 98 |
Modern Argo |
bir amsterdam ziyaretinin ilk gününde uçaktan inip direkt olarak coffee shop'a gidilmesiyle yaşanan bir sendrom |
amsterdam syndrome i.
|
|
| 99 |
Modern Argo |
(ilişkide) ilk kez cinsel olarak birleşmek |
get to fourth base f.
|
|
| 100 |
Modern Argo |
(ilişkide) ilk kez cinsel olarak birleşmek |
reach fourth base f.
|
|
| 101 |
Modern Argo |
ilk iş olarak ilgilenme |
all over it like a donkey on a waffle expr.
|
|